- Mahkemenin 24 Kasım 2011 Tarihli Kararı, C-70/10 Scarlet Extended SA
SABAM, müzik eseri sahiplerini, bestecilerini ve editörlerini, telif hakkıyla korunan eserlerinin üçüncü taraflarca kullanımına izin verilmesi konusunda temsil eden bir yönetim şirketidir. Scarlet, müşterilerine indirme veya dosya paylaşma gibi hizmetler sunmaksızın internet erişimi sağlayan bir internet hizmet sağlayıcısıdır. SABAM 2004 yılında, Scarlet’ın hizmetlerinden yararlanan internet kullanıcılarının, bağımsız, merkezsiz, gelişmiş arama ve indirme işlevlerine sahip şeffaf bir dosya paylaşımı yöntemi teşkil eden uçtan uca ağlar aracılığıyla, SABAM’ın kataloğunda yer alan eserleri, izinsiz olarak ve telif hakkı ödemelerini yapmaksızın internetten indirdiklerini tespit etmiştir. Dolayısıyla SABAM 20 Haziran 2004 tarihinde, Brüksel’de bulunan Tribunal de première instance (“İlk Derece Mahkemesi”) Başkanı nezdinde Scarlet aleyhine ara dava açmış ve bir internet hizmet sağlayıcısı olarak şirketin, müşterileri tarafından işlenen telif hakkı ihlallerini sonlandırmak için tedbirler alma konusunda iyi bir konumda olduğunu iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Başkanı 26 Kasım 2004 tarihli kararında, SABAM tarafından iddia edildiği gibi telif hakkının ihlal edildiğine hükmetmiş; ancak, sonlandırma talepli başvuru hakkında karar vermeden önce, SABAM’ın önerdiği teknik çözümlerin teknik açıdan uygulanabilir olup olmadığı, bu çözümlerin sadece hukuka aykırı dosya paylaşımının filtrelenmesini mümkün kılıp kılamayacağı ve uçtan uca yazılım kullanımını izlemenin başka yöntemleri olup olmadığı hususlarını araştırması ve öngörülen tedbirlerin maliyetini belirlemesi için bir bilirkişi görevlendirmiştir. Görevlendirilen bilirkişi, çok sayıda teknik engele rağmen, hukuka aykırı elektronik dosya paylaşımının filtrelenmesi ve engellenmesinin uygulanabilir olduğunun tamamen reddedilemeyeceği sonucuna varmıştır. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesi Başkanı 29 Haziran 2007 tarihli kararında Scarlet’ın, müşterilerinin SABAM’ın repertuvarındaki müzik eserlerini içeren herhangi bir dosyayı herhangi bir şekilde göndermelerini veya almalarını imkânsız kılmak suretiyle 26 Kasım 2004 tarihli kararda tespit edilen telif hakkı ihlallerini sonlandırmasına; aksi takdirde dönemsel bir yaptırıma tabi tutulmasına hükmetmiştir. Scarlet, sevk eden mahkeme nezdinde kararı temyiz etmiştir.
Cour d’appel de Bruxelles (“Brüksel Temyiz Mahkemesi”) esas itibariyle şu soruyu yöneltmiştir: Birlikte ele alındığında ve geçerli temel hakların korunmasından kaynaklanan gereklilikler ışığında anlaşıldığında 2000/31, 2001/29, 2004/48, 95/46 ve 2002/58 sayılı Direktifler, bir internet hizmet sağlayıcısı hakkında, paylaşılması telif hakkı ihlali teşkil eden dosyaların transferini engelleme amacıyla, özellikle de sağlayıcının uçtan uca yazılım kullanımını içerenler başta olmak üzere hizmetleri kanalıyla gerçekleşen tüm elektronik iletişimleri filtreleyecek, başvuranın fikri mülkiyet haklarını elinde bulundurduğunu iddia ettiği müzik veya sinema eserlerini ya da işitsel-görsel eserleri sağlayıcının ağında tespit edebilecek bir sistemi (“itiraz edilen filtreleme sistemi”), maliyeti salt kendisine ait olacak şekilde ve belirsiz süreliğine tesis etmesi yönünde önleyici bir tedbir olarak verilen ve ayrım gözetmeksizin tüm müşterilerini etkileyen bir karara engel teşkil eder şeklinde mi yorumlanmalıdır?
Mahkeme, birlikte ele alındığında ve geçerli temel hakların korunmasından kaynaklanan gereklilikler ışığında anlaşıldığında, İç Pazarda bilgi toplumu hizmetlerinin, özellikle de elektronik ticaretin belirli hukuki yönlerine dair Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 8 Haziran 2000 tarihli ve 2000/31/EC sayılı Direktifi (“Elektronik ticarete dair Direktif”), bilgi toplumunda telif ve bununla bağlantılı haklarının belirli yönlerinin uyumlaştırılmasına dair Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 22 Mayıs 2001 tarihli ve 2001/29/EC sayılı Direktifi, fikri mülkiyet haklarının icrasına dair Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 29 Nisan 2004 tarihli ve 2004/48/EC sayılı Direktifi, kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili olarak kişilerin korunmasına ve bu tür verilerin serbest dolaşımına dair Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 24 Ekim 1995 tarihli ve 95/46/EC sayılı Direktifi ve kişisel verilerin işlenmesi ve elektronik haberleşme sektöründe gizliliğin korunmasına ilişkin Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 12 Temmuz 2002 tarihli ve 2002/58/EC sayılı Direktifinin (Gizlilik ve elektronik haberleşmeye dair Direktif), bir internet hizmet sağlayıcısı hakkında, paylaşılması telif hakkı ihlali teşkil eden dosyaların transferini engelleme amacıyla, özellikle de sağlayıcının uçtan uca yazılım kullanımını içerenler başta olmak üzere hizmetleri kanalıyla gerçekleşen tüm elektronik iletişimleri filtreleyecek, başvuranın fikri mülkiyet haklarını elinde bulundurduğunu iddia ettiği müzik veya sinema eserlerini ya da işitsel-görsel eserleri sağlayıcının ağında tespit edebilecek bir sistemi, maliyeti salt kendisine ait olacak şekilde ve belirsiz süreliğine tesis etmesi yönünde önleyici bir tedbir olarak verilen ve ayrım gözetmeksizin tüm müşterilerini etkileyen söz konusu karara engel teşkil ettiği şeklinde yorumlanması gerektiğine hükmetmiştir.
- Mahkemenin 27 Mart 2014 Tarihli Kararı, C-314/12, UPC Telekabel
Constantin Film ve Wega isimli iki film yapım şirketi, yapımını üstlendikleri filmlerden bazıları için bir web sitesinin, kendi rızaları olmaksızın, indirme veya “streaming” (site üzerinde izleme) imkânı sunduğunu tespit etmeleri üzerine meseleyi ihtiyati tedbir başvurularını incelemekle sorumlu mahkemeye sevk etmiş ve UPC Telekabel’in müşterilerinin, telif hakkını ellerinde bulundurdukları sinema eserlerini rızaları olmaksızın kamuya açık kılan web sitesine erişimlerini engellemesine UrhG’nin 81(1a) maddesi uyarınca karar verilmesini talep etmişlerdir. Handelsgerich Wien (“Viyana Ticaret Mahkemesi”) 13 Mayıs 2011 tarihli kararıyla, UPC Telekabel’in müşterilerine söz konusu web sitesine erişim imkânı sağlamasını yasaklamış ve söz konusu yasağın özellikle, sitenin etki alanı adının ve mevcut IP (İnternet Protokolü) adresinin yanı sıra UPC Telekabel’in farkında olabileceği sitenin diğer tüm IP adreslerinin engellemesi suretiyle uygulanmasına hükmetmiştir Söz konusu web sitesi, Alman emniyet güçleri tarafından operatörleri aleyhine yapılan işlem üzerine faaliyetini sonlandırmıştır. Temyiz mahkemesi olan Oberlandesgericht Wien (Avusturya, Viyana’da bulunan Yüksek Bölge Mahkemesi) 27 Ekim 2011 tarihli kararıyla, UPC Telekabel’in tedbir kararını yerine getirebilmek üzere söz konusu web sitesini engellemek için tesis etmesi gereken araçların ilk derece mahkemesi kararında yanlış biçimde ifade edildiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin kararını kısmen bozmuştur. UPC Telekabel, Oberster Gerichtshof (Avusturya Yargıtayı) nezdinde temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Sevk eden mahkeme esas itibariyle şu soruyu yöneltmiştir: 2001/29 sayılı Direktifin 8(3) maddesi, bir kişinin korunan bir süjeyi hak sahibinin rızası olmaksızın bir web sitesinde kamuya açık kılması halinde, aynı Direktifin 3(2) maddesi bağlamında, ilgili süjeye erişim sağlayan kişilere hizmet veren ve 2001/29 sayılı Direktifin 8(3) maddesi anlamında bir aracı olarak değerlendirilmesi gereken internet hizmet sağlayıcısının hizmetleri bu kişi tarafından kullanılmaktadır anlamını taşır şekilde mi yorumlanmalıdır? Ayrıca, sevk eden mahkeme şu soruyu yöneltmiştir: AB hukuku tarafından tanınan temel haklar, bir internet hizmet sağlayıcısını, hak sahiplerinin rızası olmaksızın, korunan bir süjeyi internete koyan bir web sitesine erişim imkânını müşterilerine sağlamaktan men eden, erişim sağlayıcının alması gereken tedbirleri belirtmeyen ve erişim sağlayıcının tüm makul tedbirleri aldığını ortaya koyması halinde ihlalden ötürü zorlayıcı yaptırımlara maruz kalmaktan kurtulabileceği bir karara engel teşkil eder şeklinde mi yorumlanmalıdır?
Mahkeme, bilgi toplumunda telif ve bununla bağlantılı haklarının belirli yönlerinin uyumlaştırılmasına dair Avrupa Parlamentosunun ve Konseyin 22 Mayıs 2001 tarihli ve 2001/29/EC sayılı Direktifinin 8(3) maddesinin, korunan bir süjeyi bir web sitesinde hak sahibinin rızası olmaksızın kamuya açık kılan bir kişinin, söz konusu Direktifin 3(2) maddesi bağlamında, bahse konu süjeye erişim sağlayan kişilere hizmet veren ve 2001/29 sayılı Direktifin 8(3) maddesi anlamında bir aracı olarak değerlendirilmesi gereken internet hizmet sağlayıcısının hizmetlerinin bu kişi tarafından kullanıldığı anlamını taşıdığı şeklinde yorumlanması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkemeye göre, AB hukuku tarafından tanınan temel haklar, bir internet hizmet sağlayıcısının, hak sahiplerinin rızası olmaksızın, korunan bir süjeyi internete koyan bir web sitesine erişim imkânını müşterilerine sağlamaktan men eden, erişim sağlayıcının alması gereken tedbirleri belirtmeyen ve erişim sağlayıcının tüm makul tedbirleri aldığını ortaya koyması halinde ihlalden ötürü zorlayıcı yaptırımlara maruz kalmaktan kurtulabileceği bir karara (i) alınan tedbirlerin internet kullanıcılarını mevcut bilgilere hukuka uygun olarak erişme imkânından gereksiz yere yoksun bırakmaması ve (ii) söz konusu tedbirlerin korunan süjeye izinsiz erişimi engelleme veya en azından bunu zorlaştırma ve kararın muhatabı olan sağlayıcının hizmetlerinden yararlanan internet kullanıcılarını, fikri mülkiyet hakkı ihlal edilerek kendileri için erişilebilir kılınan süjeye erişmekten caydırma etkisinin olması (bu da, ulusal makamların ve mahkemelerin tespit etmesi gereken bir husustur) koşuluyla, engel teşkil eder şeklinde yorumlanamaz.
19 Şubat 2009 Tarihli Karar, C-557/07 (LSG), özet için bkz. aşağıda “İcra”