Football Dataco ve Diğerleri ile Yahoo! UK Ltd ve Diğerleri arasında görülen C-604/10 sayılı Davada alınan 1 Mart 2012 tarihli Adalet Divanı Kararı
Futbol fikstür listesi, yaratıcı özgürlüğe yer bırakmayan kurallar veya kısıtlamalarla hazırlandığı zaman, telif hakkı ile korunamaz.
Listenin hazırlanmasının listenin yaratıcısının önemli ölçüde emek vermesi ve beceri kullanmasını gerektirmesi, tek başına listenin telif hakkı ile korunmasını meşrulaştırmaz.
Veritabanı Direktifi, veritabanlarının içeriğinin seçimi veya düzenlenmesi eser sahibinin fikri yaratımını teşkil ediyorsa veritabanlarına telif hakkı korumasını sağlamaktadır. Veritabanlarının içeriğinin elde edilmesi, doğrulanması veya sunumu esaslı miktarda bir yatırım gerektirdiğinde, veritabanları ‘sui generis’ hak olarak adlandırılan hakla da korumadan faydalanabilmektedir.
Ana davada, İngiltere ve İskoçya futbol ligi fikstürlerinde iktisap edilen hakların korunmasından sorumlu olan Birleşik Krallık şirketi Football Dataco ve bu liglerin organizatörleri, Yahoo! UK, Stan James (iddia bayii) ve Enetpulse (spor bilgi sağlayıcısı) şirketlerini, futbol fikstür listelerini maddi bedel ödemeksizin kullanarak bu listelerdeki fikri mülkiyet haklarını ihlal etmekle itham etmiştir.
Fikstür listeleri, bazı ‘altın kurallar’a göre hazırlanmaktadır. Hazırlama süreci, kısmen otomatiktir ancak bir taraftan kurallara uyarken diğer taraftan ilgili tarafların çeşitli gereksinimlerini karşılamak amacıyla oldukça önemli miktarda emek ve beceri gerektirmektedir.
Ulusal mahkeme, Adalet Divanının içtihadına istinaden bu fikstür listelerinin ‘sui generis’ korumasını halihazırda reddetmiştir. Bunun karşısında, bu listelerin telif hakkı korumasından faydalanma imkanının olup olmadığını gündeme getirmiştir. Bu bağlamda, ulusal mahkeme Adalet Divanından bu korumadan faydalanabilmek için yerine getirilmesi gereken koşullara açıklık kazandırmasını talep etmektedir.
Adalet Divanı, ilk olarak, Veritabanı Direktifinin öngördüğü telif hakkı korumasının veritabanının ‘içeriği’ ile değil ‘yapısı’ ile ilgili olduğunu ifade etmiştir. Bu koruma, verilerin kendisini kapsamamaktadır. Bu bağlamda, direktif kapsamında ‘seçim’ ve ‘düzenleme’ kavramları, sırasıyla eser sahibinin veritabanına yapısını kazandırdığı veri seçimi ve düzenlemesini ifade etmektedir. Bunun aksine, bu kavramlar söz konusu veritabanında yer alan verilerin yaratımını kapsamamaktadır. Bunun sonucu olarak, verileri yaratmadaki fikri çaba ve beceri, bu verileri içeren veritabanının direktifte öngörülen telif hakkı korumasından faydalanıp faydalanmadığını değerlendirme konusunda mevzu dışıdır.
Bu davada, listeleri hazırlamadaki çaba ve beceri, veritabanında yer alan aynı verilerin yaratımıyla bağlantılıdır. Bunun bir sonucu olarak, bu çaba ve beceri, her türlü durumda, söz konusu futbol fikstür listelerinin direktif kapsamında öngörülen telif hakkı korumasından faydalanıp faydalanmadığını değerlendirme konusunda mevzu dışıdır.
Adalet Divanı, telif hakkı korumasından faydalanabilmek için zorunlu koşul olan ‘fikri yaratım’ mefhumunun yegane kriter olan özgünlüğü ifade ettiğini dikkate almaktadır. Veritabanının oluşturulması açısından, bu özgünlük kriteri, veritabanında yer alan verilerin seçimi ve düzenlenmesi suretiyle eser sahibinin özgür ve yaratıcı seçimler yaparak özgün bir şekilde yaratıcı yeteneğini ifade ettiği durumlarda yerine getirilmiş sayılmaktadır. Bunun aksine, veritabanının oluşturulması için yaratıcı özgürlüğe hiçbir yer bırakmayan teknik mülahazalar, kurallar veya kısıtlamalara tabi olduğunda, bu kriter karşılanamaz.
Veritabanında verilerin seçimi veya düzenlenmesi suretiyle söz konusu verilere ‘önemli bir anlam kazandırılması’ telif hakkı ile korunacak bu veritabanı için gereken özgünlük kriterinin belirlemesini etkilememektedir.
Benzer şekilde, veritabanının oluşturulmasının, veritabanında yer alan verilerin yaratımından bağımsız olarak, eser sahibinin önemli miktarda emek ve beceri sergilemesini gerektirmiş olması, bu emek ve beceri verilerin seçimi ve düzenlemesinde hiçbir özgünlük ifade etmiyorsa telif hakkı ile korunmasını meşrulaştırmaz.
Adalet Divanı tarafından öne sürülen mülahazalar ışığında, ulusal mahkemenin söz konusu futbol fikstür listelerinin telif hakkı korumasından faydalanmak için koşulları karşılayan veritabanları olup olmadığını değerlendirmesi gerekmektedir. Fakat, Adalet Divanı aynı zamanda söz konusu listelerin yaratımına ilişkin olarak ulusal mahkeme tarafından tanımlanan usuller bu listelerde yer alan verilerin seçimi ve düzenlenmesinde özgünlüğü yansıtan unsurlarla takviye edilmemişse, bu usullerin söz konusu listelerin direktifte öngörülen telif hakkı korumasından faydalanması için yeterli olmadığını da ilave etmektedir.
Son olarak, Adalet Divanı, direktifin telif hakkı ile veritabanlarına tanınan korumayı uyumlaştırdığı göz önünde bulundurulduğunda, direktifte öngörülen koşullardan farklı koşulara göre telif hakkı koruması sağlayan ulusal mevzuatın Avrupa Birliği hukuku ile uyumlu olmadığını belirtmektedir.
29 Ekim 2015 tarihli Karar, Dava C-490/14 (Verlag Esterbauer)
Bavyera Eyaleti, Haritacılık ve Coğrafi Bilgi Bölge Ofisi (Landesamt für Vermessung und Geoinformation) aracılığıyla tüm Federal Bavyera Eyaletini kapsayan 1:50 000 ölçekli topoğrafya haritaları yayımlamaktadır. Verlag Esterbauer, diğer unsurların dışında motosikletçiler, dağ bisikletçileri ve patenciler için atlaslar, tur kitapları ve haritalar yayımlayan Avusturyalı bir yayıncı kuruluştur.
Bavyera Eyaleti, kendi haritaları için materyal üretmek amacıyla eyalete ait topoğrafya haritalarını kanuna aykırı bir şekilde kullandığını ve içeriğindeki verileri kendine mal ettiğini düşünmektedir. Verlag Esterbauer hakkında bu uygulamalara son vermesi ve tazminat ödemesi yönünde karar alınması amacıyla Landgericht München’de (Münih Bölge Mahkemesi) dava açmıştır Birinci derece mahkeme, her bakımdan başvuruyu kabul etmiştir.
Bu koşullar altında, Bundesgerichtshof (Federal Yüksek Mahkemesi) duruşmaları durdurma ve ön karar alınması için aşağıdaki soruyu Adalet Divanına sunma kararı almıştır:
‘Bağımsız materyaller içerdikleri bilgilendirme değeri etkilenmeksizin birbirinden ayrılabildiği için 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2) bağlamında bağımsız materyal derlemesinin söz konusu olup olmadığı sorusuyla ilişkili olarak, akla gelen her türlü bilgilendirme değeri mi belirleyicidir yoksa sadece derlemenin amacı temelinde belirlenecek ve sonuç olarak karşılaşılacak kullanıcıların tipik davranışlarını dikkate alan değer mi belirleyicidir?’
Divanın kararına göre,
Veritabanlarının yasal olarak korunmasına dar 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2) of Directive 96/9, üçüncü bir tarafın başka bir harita üretmek ve pazarlamak amacıyla bir topoğrafya haritasından elde ettiği coğrafi bilgilerin, haritadan elde edildikten sonra bu hüküm kapsamında ‘veritabanının’ bağımsız materyalleri olarak sınıflandırılabilecek nitelikte yeterli bilgilendirme değerine haiz olduğu anlamına gelecek şekilde yorumlanmalıdır.
96/9 sayılı Direktif Madde 1(2)’ye istinaden ‘veritabanı’ olarak sınıflandırma, ‘bağımsız materyallerin’, yani bilgilendirme, edebi, sanatsal, müziksel veya başka bir değeri etkilenmeksizin birbirinden ayrılabilen materyallerin derlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Derlemedeki materyalin bilgilendirme değeri, söz konusu derlemeden özütlendikten sonra müstakil bilgilendirme değerine sahipse, etkilenmez. Bir materyalin bilgilendirme değerinin, parçasını teşkil ettiği derlemeden özütlenmesiyle ilişkili olarak azalması, söz konusu materyal müstakil bilgilendirme değerine sahip olması koşuluyla 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2) kapsamında ‘bağımsız materyal’ tanımı kapsamına girme olasılığını ortadan kaldırmaz. Bir derlemeden özütlenen materyalin müstakil bilgilendirme değeri, söz konusu derlemenin tipik kullanıcısı için değil özütlenen materyalle ilgili her bir üçüncü taraf için ifade ettiği bilgilendirme değeri ışığında değerlendirilmelidir.
Dolayısıyla, finansal kazanç elde etmek amacıyla kullanılan ve müstakil bir şekildeyse, Direktif 96/9 Madde 1(2) kapsamında bir ‘veritabanında’ ‘bağımsız materyal’ teşkil eder zira bu bilgi, özütlenir özütlenmez bu bilgiyi kullanan şirketin müşterilerine ilgili bilgileri sağlar.
9 Kasım 2004 tarihli Karar, Dava C-444/02 (Fixtures Marketing)
Yönlendirme kararına göre, İngiltere ve İskoçya futbol ligi organizatörleri, fikstür listelerinin Birleşik Krallık dışında lisanslama yoluyla kullanımını yönetmek amacıyla Football Fixtures Limited adında bir şirkete sahiptir. Fikstürlere, bu fikstür listelerindeki fikri mülkiyet hakkı sahiplerini temsil etme hakkı tanınmıştır.
Yunanistan’da, OPAP bahislerin düzenlenmesinde tekele sahiptir. Faaliyetlerinde, İngiltere ve İskoçya futbol ligi İngiltere ve İskoçya futbol liglerine ait fikstür listelerindeki bilgileri kullanmaktadır.
Fixtures şirketi, Direktifin 7inci Maddesine istinaden kendisine tanınan sui generis hakkın OPAP’ın uygulamalarına engel teşkil ettiği gerekçesiyle Monomeles Protodikio Athinon’da OPAP’a dava açmıştır.
Direktifi yorumlamada yaşadığı problemlerden dolayı, Monomeles Protodikio Athinon duruşmaları durdurma ve ön karar için aşağıdaki soruyu Adalet Divanına sunma kararı almıştır:
‘1. Veritabanı tanımı nedir ve 96/9 sayılı Direktifin ve sui generis hakka ilişkin 7inci Maddesinin kapsamı nedir?
2. Direktifin kapsamının açıklanması ışığında, futbol fikstür listeleri, yapımcı lehine sui generis hakkın bulunduğu veritabanları olarak korumadan faydalanır mı ve faydalanırsa hangi koşullarda?
3. Veritabanı hakkı tam olarak nasıl ihlal edilmektedir ve veritabanının içeriğinin yeniden düzenlenmesi halinde de korunmakta mıdır?’
Adalet Divanı şu şekilde karar almıştır:
1. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2) kapsamında öngörülen tanıma göre ‘veritabanı’ terimi, veritabanını teşkil eden her bir materyalin özütlenmesine yönelik her türlü yöntem veya sistem dahil olmak üzere içeriğinin değeri etkilenmeksizin birbirinden ayrılabilen eserlerin, verilerin veya diğer materyallerin her türlü derlenmesini ifade etmektedir.
Futbol fikstür listesi Direktif Madde 1(2) kapsamında veritabanı teşkil etmektedir. İlk olarak, listede yer alan tarih, saat ve belirli bir futbol maçındaki takımların adına dair veriler hep birlikte ele alındığında bağımsız bir bilgilendirme değerine sahiptir, şöyle ki söz konusu maça ilişkin bilgileri ilgili üçüncü taraflara sağlamaktadır. İkinci olarak, bu verilerin fikstür listesi şeklinde düzenlenmesi Direktif Madde 1(2) kapsamında öngörülen sistematik veya metodolojik düzenleme ve o derlemeyi teşkil eden materyallere münferit erişim koşullarını karşılamaktadır. (bakınız paragraf 32-36, 53, hüküm bölümü)
2. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7(1)’de yer alan bir veritabanının ‘içeriğini…… elde etmek için…. yapılan yatırım’ ifadesi, o veritabanının yaratımında yapılan yatırımı ifade edecek şekilde anlaşılmalıdır. Dolayısıyla bu ifade, mevcut materyalleri arayıp bulmak ve derlemek için kullanılan kaynaklar anlamına gelmektedir ancak veritabanının içeriğini oluşturan materyallerin yaratımında kullanılan kaynakları kapsamamaktadır.
Futbol ligi fikstürlerini düzenlemek amacıyla fikstür listesi hazırlama bağlamında, ligdeki çeşitli maçlarda tarih, saat ve takım eşleşmelerini belirlemek amacıyla kullanılan kaynaklar, böyle bir yatırımı teşkil etmemektedir. Dahası, futbol fikstür listesini oluşturan verileri bulmak, doğrudan verilerin yaratımına katılan profesyonel liglerin özel bir çaba sarf etmesini gerektirmemektedir. Bu nedenle, listeyi oluşturan verilerin doğrulanması veya sunulması için kullanılan kaynakların, bu verilerin yaratımı için yapılan yatırımdan bağımsız olarak esaslı bir yatırımı temsil ettiği şeklinde düşünülemez. (bkz paragraf 39-40, 47, 49-51, 53, hüküm bölümü)
9 Ekim 2008 tarihli Karar, Dava C-304/07 (Directmedia)
‘Alman edebiyatında 1730 ve 1900 yılları arasında en önemli 1 100 şiir’, Freiburg Üniversitesinin internette yayınladığı şiir başlıkları listesidir. Bu liste, Profesör Ulrich Knoop gözetiminde uygulanan ‘klasikler sözlüğü’ projesinin bir parçası olarak hazırlanmıştır. Toplam 34900 Avro’luk proje maliyetini üstlenen Üniversite, veritabanını yapımcısı olarak haklara sahiptir ve bu hakları Directmedia tarafından hazırlanan ‘herkesin sahip olması gereken 1000 şiir’ başlıklı CD-ROM’un yayılmasıyla ihlal edilmiştir. Bu CD-ROM’daki şiirlerden, 876’sı 1720 – 1900 dönemine aittir. Ayrıca bu şiirlerin 856’sının adı, Prof. Knoop’un hazırladığı şiir başlıkları listesinde de geçmektedir.
Directmedia, CD-ROM’a dahil edeceği şiirlerin seçiminde bu listeyi rehber olarak kullanmıştır. Bu listede yer alan bazı şiirleri özütlemiş, başkalarını eklemiş ve her bir şiir açısından Prof. Knoop tarafından yapılan seçimi ciddi şekilde incelemiştir. Directmedia her bir şiirin esas metinlerini kendi dijital kaynaklarından almıştır.
Antoloji derleyicisi olarak Prof. Knoop tarafından açılan davayı halihazırda kabul eden Bundesgerichtshof, söz konusu ihtilaf Drectmedia ve Üniversite arasında olduğu için bu ihtilafın çözümünün Veritabanı Direktifinin yorumlanmaına bağlı olduğu kanaatindedir. Bu mahkeme, bu koşullar altında bir veritabanının içeriğinin kullanılmaının direktif kapsamında veritabanı yapımcısının engelleyebileceği ‘özütleme’ teşkil edip etmediği sorusunu gündeme getirmiştir.
Bugünkü kararında Adalet Divanı, veritabanı yapımcısının ilgili veritabanının içeriğini üçüncü taraflara erişilebilir kıldığı durumlarda, bedelini ödese bile, söz konusu üçüncü tarafların bilgilendirme amacı ile bu veritabanına başvurmasını engelleyemeyeceğine işaret etmektedir. Yalnızca bu veritabanının içeriğinin ekran üzerinde görüntülenmesi için, söz konusu içeriğin tamamının veya esaslı bir kısmının başka bir ortama kalıcı veya geçici olarak transfer edilmesi gerekiyorsa, o zaman başvurma fiili yapımcının iznine tabi tutulabilir.
Adalet Divanı, veritabanı yapımcısının engelleyebileceği ‘özütleme’ kavramının, veritabanının içeriğinin tamamını veya bir kısmını izinsiz bir şekilde kendine mal etme fiili olarak anlaşılması gerektiği görüşündedir. Bu kavram, kullanılan çalışma biçiminin niteliğine ve şekline bağlı değildir.
Bu bağlamda, ‘özütleme’ olup olmadığını değerlendirme amacı doğrultusunda, korunan bir veritabanının içeriğinin transferinin elektronik, elektromanyetik veya elektro-optik süreçler gibi teknik kopyalama süreci ile veya başka benzer süreçlerle yapılması önemsizdir. Söz konusu veritabanının içeriğinin manüel olarak başka bir ortama yeniden kopyalanması bile, indirme veya fotokopi çekmekle aynı şekilde özütleme kavramına tekabül etmektedir.
Adalet Divanı, ayrıca, ‘özütleme’ kavramının korunan bir veritabanının içeriğinin tamamının veya esaslı bir kısmının transferine ilişkin fiillere indirgenemeyeceğini de belirtmektedir.
Son olarak, bir veritabanında yer alan materyalin sadece transfer fiilini gerçekleştiren kişinin ciddi değerlendirmesinin ardından başka bir veritabanına transfer edilebiliyor olması, birinci veritabanındaki unsurların ikinci veritabanına transfer edildiği tespitinde bulunmayı engellemez.
Adalet Divanı, birinci veritabanına ekran üzerinde başvurduktan ve birinci veritabanında yer alan materyal münferit olarak değerlendirildikten sonra korunan bir veritabanından başka bir veritabanına materyal transferinin, ‘özütleme’ teşkil ettiği, bu operasyonun korunan veritabanının içeriğinin nitel veya nicel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmının transferine veya tekrarlayan veya sistematik niteliğinden dolayı bu içeriğin esaslı bir kısmının yeniden yapılandırılmasıyla sonuçlanacak esassız kısımlarının transferlerine tekabül ettiği ölçüde, bunun veritabanı yapımcısı tarafından engellenebileceği, bunun da davayı sevk eden mahkeme tarafından tespit edileceği sonucuna varmıştır.
15 Haziran 2015 tarihli Karar, Dava C-30/14 (Ryanair)
PR Aviation, tüketicilerin düşük maliyetli havayolu şirketlerinin uçuş verilerini arayabileceği, fiyatları karşılaştırabileceği ve komisyon ödeyerek uçuş rezervasyonu yapabileceği bir web sitesi işletmektedir. Yapılan bireysel aramaya otomatik olarak yanıt vermek amacıyla gerekli verileri, diğerlerinin yanı sıra, yine tüketicilerin erişimine açık Ryanair web sitesine bağlantı veren bir veri setinden almaktadır. Bu web sitesine erişim sağlanması, siteyi ziyaret eden kişinin bir kutucuğu tıklayarak Ryanair’in genel şart ve koşullarını kabul ettiği anlamına gelmektedir.
96/9 ayılı Direktif, Veritabanı Kanunu ve Aw çerçevesinde, Ryanair, PR Aviation’ın veri setine ilişkin haklarını ihlal ettiğini ve PR Aviation’ın da kabul ettiği üzere web sitesinin kullanım şart ve koşullarına aykırı davrandığını iddia etmiştir. Haklarının PR Aviation tarafından mali ceza ödeme riskini göze alarak ihlal edilmesini engellemek ve PR Aviation’ın tazminat ödemesi için karar alınması talebinde bulunmuştur.
Hoge Raad der Nederlanden, duruşmaları durdurma ve ön karar alınması için aşağıdaki soruyu Divan’a sunma kararı almıştır:
‘[Direktir 96/9] II. Bölüm kapsamında telif hakkı ile korunmayan ve aynı zamanda III. Bölüm kapsamında sui generis hakla da korunmayan çevrimiçi veritabanlarını kullanma özgürlüğü Madde 6(1) ve Madde 8’in [96/9 ayılı Direktifin] 15inci Maddesiyle bağlantılı bir şekilde (birbirine paralel olsun veya olmasın) sözleşme ile sınırlandırılamayacağından dolayı, bu veritabanları da [bu direktifin] kapsamına girmekte midir?’
Divan aşağıdaki kararı almıştır:
Veritabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktifin, direktif kapsamında telif hakkıyla ve sui generis hakla korunmayan bir veritabanına uygulanamayacağı dolayısıyla direktifin 6(1) , 8 ve 15inci Maddelerinin bu veritabanının eser sahibinin yürürlükteki ulusal kanuna halel getirmeksizin üçüncü taraflarca veritabanının kullanımı konusunda sözleşmeye dayalı sınırlamalar getirmesini engellemediği şeklinde yorumlanmalıdır
Bir veritabanı 96/9 sayılı Direktifin 3(1) sayılı Maddesinde öngörülen telif hakkıyla korunma için başvuruda bulunma koşulu veya 7(1) sayılı Maddesinde yer alan sui generis hakla korunma için başvuruda bulunma koşulları yerine getirmiyorsa, veritabanının bu Direktif kapsamında Madde 1(2)’de öngörülen tanıma uyuyor olması, direktifin telif hakkı ve/veya sui generis hakka ilişkin hükümleri kapsamına girdiği sonucuna varmayı meşrulaştırmaz. Bu bağlamda, 96/9 sayılı Direktifin amacı ve yapısından da net olarak anlaşıldığı üzere, veritabanlarının kanuni kullanıcılarına yönelik zorunlu hakların belirlendiği Madde 6(1), 8 ve 15, bu direktif kapsamında telif hakkıyla veya sui generis hakla korunmayan bir veritabanına uygulanamaz, dolayısıyla böyle bir veritabanının kullanım koşullarına ilişkin maddelerin sözleşme ile öngörülmesini engellemez.
9 Kasım 2004, Dava C-203/02 (British Horseracing)
BHB ve Diğerleri, Birleşik Krallıkta at yarışı sektörünü yönetmektedir ve çeşitli sıfatlarla at sahipleri, eğiticiler, at yarışı organizatörleri ve yarış sektöründe yer alan diğer kişilerce temin edilen büyük miktarda bilgiyi içeren BHB veritabanını derlemekte ve işletmektedir. BHB veritabanını derleyen ve işleten şirket Weatherbys Group Ltd, üç ana fonksiyonu yerine getirmektedir, bu fonksiyonlar da yarış öncesi bilgiler konusunu gündeme getirmektedir.
Hem Declarations Feed hem de RDF’ye abone olan William Hill, Birleşik Krallıkta hem Birleşik Krallık müşterilerine hem de uluslararası müşterilere yarış pisti dışında bahis hizmetleri sağlayan lider kuruluşlardan biridir. İki adet internet sitesinde çevrimiçi bahis hizmeti başlatmıştır. İlgi duyanlar, hangi atların hangi yarışlarda hangi yarış pistlerinde yarıştığını ve William Hill tarafından hangi bahis oranlarının sunulduğunu öğrenmek için bu siteleri kullanabilmektedir. William Hill’in internet sitesinde gösterilen bilgiler ilk olarak yarıştan bir gün önce yayımlanan gazetelerden, ikinci olarak da yarış sabahında SIS tarafından temin edilen RDF’den elde edilmektedir.
Mart 2000’de BHB ve Diğerleri, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesinde William Hill’e dava açmıştır. Direktifi yorumlamada yaşanan problemlerden dolayı, İstinaf Mahkemesi duruşmaları durdurma ve ön karar alınması için aşağıdaki soruyu Adalet Divanı’na sunma kararı almıştır:
Kısaca sorular şu konulara odaklanmaktadır:
(1) WH’in BHB veritabanından dolaylı olarak temin ettiği verileri kullanması, bilgi çekmek olarak mı sayılır yoksa BHB veritabanının esaslı bir kısmının yeniden kullanımı olarak mı sayılır;
(2) WH’in eylemleri, tekrarlayıcı ve sistematik bir şekilde bilgi çekmeye mi tekabül etmektedir yoksa veritabanının normal kullanımıyla çelişecek şekilde veya veritabanı yapımcısının çıkarlarına makul olmayan şekilde halel getirecek biçimde veritabanının esassız kısımlarının yeniden kullanımına mı tekabül etmektedir.
Divan aşağıdaki kararı almıştır:
1. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7(1)’de yer alan bir veritabanının ‘içeriğini…… elde etmek için…. yapılan yatırım’ ifadesi, mevcut bağımız kaynakları arayıp bulmak ve veritabanında derlemek amacıyla kullanılan kaynakları ifade edecek şekilde anlaşılmalıdır. Bu ifade, veritabanının içeriğini oluşturan materyallerin yaratımında kullanılan kaynakları kapsamamaktadır.
96/9 sayılı Direktif Madde 7(1)’de yer alan bir veritabanının ‘içeriğini…… doğrulamak için…. yapılan yatırım’ ifadesi, bu veritabanındaki bilgilerin güvenilir olmasını sağlamak gayesiyle, veritabanının oluşturulduğu anda ve işletilmesi esnasında toplanan materyallerin doğruluğunu izlemek amacıyla kullanılan kaynakları ifade edecek şekilde anlaşılmalıdır. Daha sonrasında veritabanında toplanan materyallerin yaratımı aşamasında doğrulama yapmak için kullanılan kaynaklar bu tanım kapsamına girmemektedir.
At yarışları listelerinin hazırlanması bağlamında, bir yarışa girilen atların listesini hazırlamak amacıyla kullanılan kaynaklar, veritabanının içeriğini elde etmek için yapılan yatırım değil, bu yarışlara ilişkin listeleri oluşturan verilerin yaratımı için yapılan yatırımı teşkil etmektedir. Bir atın bir yarışa ait listeye girilmesinden önce gerçekleştirilen kontroller için kullanılan kaynaklar, o listeyi oluşturan verilerin yaratımı aşamasıyla ilişkilidir ve dolayısıyla veritabanının içeriğinin doğrulanması için yapılan yatırımı teşkil etmemektedir. (bakınız paragraf 30-31, 34, 38, 40-42, hüküm bölümü 1)
2. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7’de tanımlanan ‘özütleme’ ve ‘yeniden kullanım’ terimleri, bir veritabanının içeriğinin tamamını veya bir kısmını izinsiz bir şekilde kendine mal etme ve umuma yayma fiilini ifade edecek şekilde yorumlanmalıdır. Bu terimler, söz konusu veritabanına doğrudan erişim anlamına gelmez.
Bir veritabanının içeriğinin yapımcısı tarafından veya yapımcısının rızası ile umuma yayılmış olması, yapımcının söz konusu içeriğin tamamının veya esaslı bir kısmının özütlenmesi ve/veya yeniden kullanılması eylemlerini engelleme hakkını etkilemez. (bakınız paragraf 67, hüküm bölümü 2)
3. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7’de geçen ‘[bir] veritabanının içeriğinin ……nicel bir şekilde değerlendirilen esaslı kısmı’ ifadesi, veritabanından özütlenen ve/veya yeniden kullanılan verilerin hacmini ifade etmektedir ve veritabanının içeriğinin toplam hacmine göre değerlendirilmelidir. ‘[bir] veritabanının içeriğinin ……nitel bir şekilde değerlendirilen esaslı kısmı’ ifadesi; özütleme ve/veya yeniden kullanım fiilinin konusunu teşkil eden içeriklerin, bu konunun korunan veritabanının genel içeriğinin nicel olarak esaslı bir kısmını teşkil edip etmediğine bakılmaksızın, elde edilmesi, doğrulanması veya sunulması için yapılan yatırımın ölçeğini ifade etmektedir.
Hem nicel hem de nitel olarak değerlendirilen esaslı kısım tanımına girmeyen bir kısım, veritabanı içeriğinin esassız bir kısmı tanımına girmektedir. (bakınız paragraf 70-71, 73, hüküm bölümü 3)
4. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktifin bazı durumlarda veritabanının içeriğinin esassız kısımlarının tekrarlayan ve sistematik bir şekilde özütlenmesi ve/veya yeniden kullanılmasını men eden 7(5) sayılı Maddesi, özellikle veritabanı yapımcısının izni olmaksızın söz konusu veritabanının içeriğinin tamamının veya esaslı bir kısmının yeniden oluşturulması ve/veya umuma erişilebilir kılınması şeklinde kümülatif etki yaratan ve dolayısıyla yapımcının yatırımına ciddi şekilde zarar veren izinsiz özütleme ve/veya yeniden kullanım fiillerini ifade etmektedir. (bakınız paragraf 95, hüküm bölümü 4)
9 Kasım 2004 tarihli Karar, Dava C-46/02 (Fixtures Marketing)
İngiltere’de profesyonel futbol ligi Football Association Premier League Ltd ve Football League Ltd tarafından organize edilmektedir. Fikstür listeleri, sezonda oynanacak maçlar için, yani 41 haftalık bir periyotta her bir sezonda yaklaşık 2 000 maç için hazırlanmaktadır. Bu fikstür listelerinin hazırlanması için deplasman ve rövanş maçlarının sıralaması, aynı şehirden farklı kulüplerin aynı günde kendi sahasında maç yapmamasının sağlanması, uluslararası fikstürlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan kısıtlamalar, başka kamusal etkinliklerin düzenlenip düzenlenmediği ve polis desteğinin var olup olmadığı gibi birtakım faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Sezon boyuna, fikstür listeleri; televizyon şirketlerinin şartları veya hava koşullarından dolayı bir günün lig maçlarının ertelenmesi gibi durumlardan dolayı meydana gelen değişiklikleri dikkate alarak değiştirilebilir. Profesyonel ligler aynı zamanda oyuncuların lisanslarını kontrol ederek maçların gerçekleşmesinden ve maç sonuçlarının izlenerek duyurulmasından sorumludur.
Veikkaus, Finlandiya’da bahis faaliyetlerinin düzenlenmesi konusunda münhasır hakka sahiptir. Bu bahis faaliyetleri diğer hususların yanı sıra futbol fikstürlerini ilgilendirmektedir. Bu bağlamda, Veikkaus, çeşitli bahis oyunlarının nesneleri olarak İngiltere futbol liginde oynanan maçlara ve esas olarak Premier Lig ve Division One’de oynan maçlara ilişkin verileri kullanmaktadır. Her hafta bahis amacıyla yaklaşık 200 maç kullanılmaktadır. Bu bahsin düzenlenmesi amacıyla, Veikkaus her hafta internetten, gazetelerden veya doğrudan futbol kulüplerinden yaklaşık 400 maça ilişkin veri toplamaktadır ve çeşitli kaynaklardan bu verilerin doğruluğunu kontrol etmektedir. Veikkaus’un İngiltere futbol ligi maçlarına yönelik bahisten elde ettiği yıllık cirosu on milyonlarca avroya tekabül etmektedir.
Veritabanı direktifi yürürlüğe girdikten sonra; Fixtures, Veikkaus’un 1 Ocak 1998 tarihinden bu yana İngiltere futbol ligleri için hazırlanan fikstür listelerini oluşturan veritabanını kanuna aykırı bir şekilde kullandığı iddiasıyla Vantaan käräjäoikeus mahkemesinde Veikkaus’ karşı dava açmıştır.
Söz konusu fikstür listesinin korunan veritabanı teşkil edip etmediği konusunda ve eğer öyleyse direktifin sağladığı korumanın ihlali niteliğinde olan eylemin türü konusunda yaşanan belirsizlikten dolayı, Vantaan käräjäoikeus duruşmaları durdurma ve ön karar alınması için aşağıdaki soruyu Adalet Divanı’na sorma kararı almıştır:
‘(1) Direktifin yatırım ve veritabanının yapımı arasındaki bağlantıya ilişkin 7(1) sayılı Maddesinde öngörülen gereklilik, mevcut dava kapsamında Madde 7(1)’de belirtilen “elde etme” ve bunun için yapılan yatırım, maçların tarihlerinin ve maç eşleşmelerinin belirlenmesi için yapılan yatırımı ifade edecek şekilde yorumlanabilir mi ve korumanın tanınmasına ilişkin kriterler nazara alındığında fikstür listesinin hazırlanması alakalı olmayan bir yatırımı içerir mi?
(2) Direktifin amacı fikstür listesinin eser sahiplerinden başka kişilerin izin almaksızın bu fikstür listesindeki verileri bahis veya başka ticari amaçlar doğrultusunda kullanmasını engelleyecek şekilde koruma sağlamak mıdır?
(3) Direktifin amaçları doğrultusunda, fikstür listesindeki veriler arasında her kullanımda haftalık toto kuponlarında sadece bir hafta için gerekli olan verilerin kullanıldığı ve maçlara ilişkin verilerin sezon boyunca veritabanı yapımcısı dışındaki kaynaklardan elde edildiği ve doğrulandığı dikkate alındığında Veikkaus’un kullanımı veritabanının nitel ve/veya nicel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmıyla bağlantılı mıdır?’
Adalet Divanı şu kararı almıştır:
Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7(1)’de yer alan bir veritabanının ‘içeriğini…… elde etmek için…. yapılan yatırım’ ifadesi, o veritabanının yaratımı için yapılan yatırımı ifade edecek şekilde anlaşılmalıdır. Dolayısıyla, bu yatırım mevcut materyalleri arayıp bulmak ve bunları veritabanında derlemek için kullanılan kaynakları ifade etmektedir fakat veritabanının içeriğini oluşturan materyallerin yaratımında kullanılan kaynakları kapsamamaktadır.
Futbol ligi fikstürlerinin organize edilmesi amacıyla bir fikstür listesinin hazırlanması bağlamında, ligdeki çeşitli maçlara ilişkin olarak tarihlerin, saatlerin ve takım eşleşmelerinin belirlenmesi amacıyla kullanılan kaynaklar böyle bir yatırımı teşkil etmemektedir. Ayrıca, bu listeyi oluşturan verilerin bulunması, bu verilerin yaratımına doğrudan katılan profesyonel ligler tarafından özel bir çaba sarf edilmesini gerektirmemektedir. Listeyi oluşturan verilerin doğrulanması veya sunulması için kullanılan kaynakların da, bu verilerin yaratımında yapılan yatırımdan bağımsız olarak esaslı bir yatırımı teşkil ettiği şeklinde düşünülmemelidir. (bakınız paragraf 33-34, 41-42, 44-46, 49, hüküm bölümü)
5 Mart 2009 tarihli Karar, Dava C-545/07 (Apis-Hristovich)
Apis, Sofiyski gradski sad (Sofia Şehir Mahkemesi) nezdinde ilk olarak genel bir hukuki bilgilendirme sisteminin yani ana davanın vakıalarının yaşandığı zamanda adı ‘Apis 5x’ olan sonrasında ‘Apis 6’ olan sistemin bir parçasını teşkil eden Apis pravo’ (‘Apis hukuku’) ve ‘Apis praktika’ (‘Apis içtihadı) isimli modüllerinin, esaslı kısımlarının Lakorda tarafından kanuna aykırı bir şekilde özütlendiği ve yeniden kullanıldığı iddiasıyla bu fiillerin ref’i için, ikinci olarak da Lakorda’nın davranışından dolayı ana davadaki başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı zararın tazmini için dava açmıştır.
Sofiyski gradski sad, duruşmaları durdurma ve ön kararın alınması için birtakım soruları Adalet Divanı’na sunma kararı almıştır.
Adalet Divanı aşağıdaki şekilde karar almıştır:
Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7(2)(a)’da geçen terimlerden net bir şekilde anlaşılacağı üzere, Topluluk yasama organı Madde 7 kapsamında ‘özütleme’ kavramına sadece ‘kalıcı transfer’ eylemlerini değil aynı zamanda ‘geçici transfer’ eylemlerini de dahil etmeyi amaçlamıştır. Madde 7’de ‘kalıcı transfer’ ve ‘geçici transfer’ kavramlarının sınırı, korunan bir veritabanından özütlenen materyallerin o veritabanı dışındaki bir ortamda saklandığı sürenin uzunluğu kriterine göre belirlenmektedir. Madde 7 kapsamında elektronik olarak erişilebilir korunan bir veritabanından özütleme yapıldığı zaman, transfer fiilinin konusunu teşkil eden materyallerin o veritabanı dışında bir ortamda depolandığı zamandır. Özütleme kavramı, söz konusu fiilin faili tarafından güdülen amaçtan, failin transfer edilen materyallerin içeriğinde yaptığı değişikliklerden ve söz konusu veritabanlarının yapısal organizasyonundaki farklardan bağımsızdır.
Belirli bir kişi tarafından yapılan ve korunan bir veritabanının içeriğinde var olan fiziksel ve teknik karakteristik özelliklerin başka bir kişi tarafından yapılan bir veritabanının içeriğinde de var olması; bu tesadüf söz konusu iki veritabanı arasında transfer yapılmış olması dışında başka faktörlerle açıklanamıyorsa 96/9 ayılı Direktif Madde 7 kapsamında özütlemenin kanıtı olarak yorumlanabilir. Veritabanı yapımcısı tarafından umuma erişilebilir kılınmayan kaynaklardan elde edilen materyallerin başka bir kişi tarafından yapılan bir veritabanında da görülmesi, tek başına böyle bir özütlemenin yapıldığının kanıtı değildir ancak bu yönde ikinci derecede kanıt teşkil edebilir.
İki elektronik veritabanının yönetilmesi için kullanılan bilgisayar programının niteliği, Direkif 96/9 Madde 7 kapsamında özütlemenin varlığını değerlendirmede kullanılacak bir faktör değildir. (bakınız paragraf 42, 55, hüküm bölümü 1)
2. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7, ayrı modüllerden oluşan materyaller bütünü söz konusu olduğunda, bu modüllerin birinden özütlendiği ve/veya yeniden kullanıldığı iddia edilen materyallerin hacmi, bu madde kapsamında bir veritabanının içeriğinin nicel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmının özütlenip özütlenmediği ve/veya yeniden kullanılıp kullanılmadığını değerlendirmek amacıyla söz konusu modül tek başına bu Direktifin 7(1) sayılı Maddesinde öngörülen sui generis hakla korunma koşullarını karşılıyorsa o modülün toplam içerikleriyle karşılaştırılmalıdır şeklinde yorumlanmalıdır. Diğer taraftan, materyaller bütünü bu hakla korunan bir veritabanını teşkil ediyorsa, karşılaştırma o veritabanının çeşitli modüllerinden özütlendiği ve/veya yeniden kullanıldığı iddia edilen materyallerin hacmi ile veritabanının toplam içeriği arasında yapılmalıdır.
Sui generis hakla korunan bir veritabanından özütlendiği ve/veya yeniden kullanıldığı iddia edilen materyallerin o veritabanının yapımcısı tarafından umuma erişilebilir kılınmayan kaynaklardan elde edilmiş olması, söz konusu materyalleri toplamak amacıyla yapımcı tarafından kullanılan inan kaynakları, teknik ve/veya finansal kaynakların miktarına göre bu materyallerin Direktif 96/9 Madde 7 kapsamında veritabanının içeriğinin nitel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmı olarak sınıflandırılmasını etkileyebilir.
Bir veritabanında yer alan materyallerin bir kısmının resmi olması ve umumun erişimine açık olması, ulusal mahkemenin o veritabanının içeriğinin esaslı bir kısmının özütlenip özütlenmediğini ve/veya yeniden kullanılıp kullanılmadığını değerlendirirken o veritabanından özütlendiği ve/veya yeniden kullanıldığı iddia edilen materyallerin veritabanının içeriğinin nitel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmını teşkil edip etmediğini veya duruma göre bu materyallerin elde edilmesi, doğrulanması ve sunulması açısından beşeri, teknik veya finansal yatırımı temsil ettiği ölçüde veritabanının nicel olarak değerlendirilen esaslı bir kısmını teşkil edip etmediğini doğrulama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. (bakınız paragraf. 74, hüküm bölümü 2)
3. Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2)’de Direktif kapsamında veritabanı kavramını tanımlamak amacıyla kullanılan terimlerin genel niteliğinden ve Direktifin 7inci Maddesinin sunduğu sui generis hak ile sağlanan korumanın amacından anlaşıldığı üzere, Topluluk kanun koyucusu, özellikle de söz konusu materyaller bütününün maddi içeriğine ilişkin mülahazalarla engellenmeden bu kavrama geniş bir kapsam tanımayı amaçlamıştır.
Ayrıca, 96/9 sayılı Direktif Madde 7(4)’ten anlaşılacağı üzere, sui generis hak veritabanının ve/veya içeriklerinin diğer hakların yanı sıra telif hakkıyla korunup korunmadığından bağımız olarak uygulanmaktadır.
Sonuç olarak, bir hukuki bilgilendirme sisteminde yer alan materyallerin, remi nitelikte olması nedeniyle, telif hakkı korumasından faydalanmıyor olması, aslında 96/9 sayılı Direktif Madde 1(2) kapsamında bu materyallerden oluşan bir derlemenin ‘veritabanı’ olarak sınırlandırılmasının reddedilmesini veya böyle bir derlemenin sui generis hakla tanınan koruma kapsamından hariç tutulmasını meşrulaştırmaz.
19 Aralık 2013 tarihli Karar, Dava C-202/12 (Innoweb)
Wegener, www.autotrack.nl (‘AutoTrack web sitesi’) isimli web sitesi üzerinden, günlük olarak güncellenen bir listeyle birlikte 190 000 ila 200 000 kadar ikinci el otomobilin çevrimiçi otomobil reklamlarından oluşan derlemesine erişim sağlamaktadır. Bu reklamların yaklaşık 40 000’i sadece AutoTrack web sitende bulunmaktadır. Diğer reklamlar diğer reklam sayfalarında da bulunabilmektedir. Kullanıcı, AutoTrack web sitenin arama motorunun yardımıyla, çeşitli kriterlere göre hedefe yönelik araç araması yapabilmektedir.
Innoweb www.gaspedaal.nl isimli web sitesi aracılığıyla, otomobil satışları için özel olarak geliştirilmiş bir meta arama motoru sağlamaktadır (‘GasPedaal’). ‘meta arama motoru’ diğer web sitelerindeki arama motorlarını kullanmakta, bu web sitlerinin kullanıcılarının yaptığı sorgulamaları transfer etmektedir, bu özellik meta arama motorlarını Google gibi genel arama motorlarından ayıran bir özelliktir. ‘Özel olarak geliştirilmiş’ olarak tanımlanan bir meta arama motoru, aramaların bir ya da daha fazla spesifik konu alanında yapılmasını sağlamak amacıyla tasarlanmaktadır. GasPedaal, otomobil reklamlarını aramak için tasarlanmış özel olarak geliştirilmiş bir meta arama motorudur: kullanıcı GasPedaal üzerinde yaptığı tek bir sorgulama ile AutoTrack web sitesi dahil üçüncü taraf sitelerinde listelenen otomobil reklamlarını eş zamanlı olarak arayabilir. GasPedaal kullanarak yapılan bir otomobil araması, AutoTrack web sitesi dahil üçüncü taraf sitelerinde listelenen otomobil reklamları için eş zamanlı olarak arama yapmasını sağlamıştır. GasPedaal aracılığıyla aranan web sitelerindeki reklamların toplam sayısı 300,000 idi. GasPedaal AutoTrack web sitesi üzerinde günlük yaklaşık 100,000 arama yapmaktadır, yani AutoTrack koleksiyonunda listelenen çeşitli marka ve model kombinasyonlarının yaklaşık %80’ini günlük aramaya tabi tutmaktadır. Ancak her bir sorgulamaya yanıt olarak, GasPedaal o koleksiyonun içeriğinin sadece çok küçük bir kısmını görüntülemektedir, bu verilerin içeriği kullanıcı tarafından GasPedaal’e girilen kriterler temelinde belirlenmektedir.
Wegener, Innoweb’in veritabanıyla bağlantılı olarak sui generis hakkını tehlikeye düşürdüğü görüşüyle, Innoweb hakkında Wegener’in veritabanı haklarını ihlal etmeye son vermesi yönünde karar alınması için dava açmıştır ve birinci derecede tüm temel konularda davayı kazanmıştır.
Gerechtshof te ’s-Gravenhage, duruşmaları durdurma ve ön kararın alınması için birtakım soruları Adalet Divanı’na sunma kararı almıştır.
Adalet Divanı şu kararı almıştır:
Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7(1), özel olarak geliştirilmiş bir meta arama motorunu internet üzerinden erişime açık hale getiren bir operatörün, söz konusu meta motor
– son kullanıcıya veritabanı sitesi üzerindeki arama formu gibi aynı aralıkta fonksiyonellik sağlayan bir arama formu sağlıyorsa;
– son kullanıcıların yaptığı sorgulamaları veritabanı sitesi için ‘gerçek zamanlı’ olarak arama motoruna ‘çeviriyorsa’, böylelikle o veritabanındaki bilgiler aranabiliyorsa ve
– mükerrer sonuçları tek bir blok halinde ancak veritabanı sitesinin arama motoru tarafından kullanılan kriterlere benzeyen kriterleri yansıtacak bir sırada gruplandırarak sonuçları son kullanıcıya web sitesinin formatında sunuyorsa,
Madde 7 kapsamında korunan bir veritabanının tamamını veya esaslı bir kısmını yeniden kullandığı anlamına gelecek şekilde yorumlanmalıdır.
18 Ekim 2012 tarihli Karar, Dava C-173/11 (Football Dataco)
Football Dataco ve Diğerleri, İngiltere ve İskoçya’da futbol müsabakalarını organize etmekle orumludur. Football Dataco ve Diğerleri, Birleşik Kırallık hukukuna istinaden ‘Football Live’ veritabanında sui generis hakka sahip olduğunu iddia etmektedir. Football Live, devam eden futbol maçları hakkında bir veri derlemesidir.
Sportradar GmbH, diğerlerinin yanı sıra İngiltere ligi maçlarına ilişkin sonuçları ve diğer istatistikleri internet üzerinden (betradar.com isimli web sitesi üzerinden) canlı olarak veren bir Alman şirketidir. Sportradar GmbH müşterisi olan bahis şirketleri, Sportradar ile sözleşmeler yapmaktadır. Bu müşteriler arasında, Birleşik Kırallık hukukuna göre kurulmuş bir şirket olan bet365 ve Cebelitarık’ta bulunan ve Birleşik Kırallık pazarı için bahis hizmetleri sunan bir şirket olan Stan James yer almaktadır. Her iki şirketin web siteleri, betradar.com’a link vermektedir. Bir internet kullanıcısı ‘Live Score’ seçeneğine tıkladığında, veriler duruma göre ‘bet365’ veya ‘Stan James’e referans vererek görüntülenmektedir.
Football Dataco ve Diğerleri, diğer hususların yanı sıra Sportradar’ın sui generis hakkını ihlal ederek neden olduğu zararı tazmin etmesi talebiyle Sportradar’a dava açmıştır. İngiltere ve Galler Temyiz Mahkemesi Hukuk Dairesi, duruşmaları durdurma ve ön kararın alınması için aşağıdaki soruyu Adalet Divanı’na sunma kararı almıştır:
‘Bir taraf 96/9/EC sayılı Direktife istinaden sui generis hakla korunan bir veritabanından o tarafın A Üye Devletinde yer alan web sunucusuna yükleme yaptığı hallerde ve başka bir B Üye Devletindeki bir kullanıcıdan gelen taleplere yanıt olarak web sunucusunun kullanıcının bilgisayarına söz konusu verileri gönderdiği ve dolayısıyla verilerin o bilgisayarın hafızasında saklandığı ve o bilgisayarın ekranında görüntülendiği hallerde:
(a) verileri gönderme fiili, o tarafça yapılan “özütleme” veya “yeniden kullanma” fiili midir?
(b) o tarafta yapılan özütleme ve/veya yeniden kullanma fiili: (i) sadece A’da mı, (ii) sadece B’de mi yoka (iii) hem A hem B’de mi gerçekleşmektedir?’
Adalet Divanı aşağıdaki kararı almıştır:
Direktif 96/9, Avrupa Birliği düzeyinde yeknesak bir kanunla düzenlenen sui generis hak ile koruma sağlamayı amaçlamamaktadır. Bu direktifin amacı, ulusal kanunları yakınlaştırarak, veritabanlarının yasal olarak korunması konusunda aralarında var olan ve iç pazarın işleyişini, yani mal ve hizmetlerin Avrupa Birliği içerinde serbest dolaşımını olumuz yönde etkileyen farkları ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla, direktif tüm Üye Devletlerin veritabanlarının sui generis hakla korunması için ulusal kanunlarında hükme yer vermesini gerektirmektedir. Bu bağlamda, bir Üye Devletin mevzuatında öngörülen sui generis hakla korunma, prensipte o Üye Devletin topraklarıyla sınırlıdır, böylelikle o korumadan faydalanan kişi sadece o topraklarda meydana gelen izinsiz yeniden kullanım fiillerine karşı bu korumadan faydalanabilir. (bakınız paragraf 24-27)
Yalnızca veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktife istinaden sui generis hakla korunan bir veritabanını içeren bir web sitesinin belirli bir ülke topraklarında erişilebilir olması, o web sitesinin operatörünün o topraklarda yürürlükte olan ulusal kanunda öngörülen bir yeniden kullanım filini gerçekleştirdiği sonucuna varmak için yeterli bir dayanak değildir. Sadece ve sadece erişilebilir olma, yeniden kullanım fiilinin gerçekleştirildiği sonucuna varmak için yeterli olsaydı, söz konusu Üye Devletin toprakları dışındaki kişileri hedef aldığı açıkça anlaşılmasına rağmen yine de o Devlette teknik olarak erişilebilir olan web siteleri ve veriler, yanlış bir şekilde o Devletin ilgili Kanunun uygulanmasına tabi tutulurdu.(bakınız paragraf 36, 37)
Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7; şirket olarak teşkil olunan bir kişi tarafından A Üye Devletinde yer alan bir web sunucusu ile direktife istinaden sui generis hakla korunan bir veritabanından daha önceden o kişi tarafından yüklenmiş verilerin o bilgisayarın hafızasında saklanmak ve ekranında görüntülenmek amacıyla o kişinin isteği üzerine gönderilmesinin, o veriyi gönderen kişi tarafından verinin yeniden kullanımı fiilini teşkil ettiği anlamına gelecek şeklinde yorumlanmalıdır. Bu fiil en azından kanıt bulunan B Üye Devletinde gerçekleşmektedir ve bu kanıttan yola çıkarak fiili gerçekleştiren kişinin B Üye Devletindeki kamu fertlerini hedef alma niyetini bu fiilin açığa çıkardığı sonucuna varılabilir, bu durumun da ulusal mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu kanıtları teşkil edebilecek vakıalar arasında, ikinci Üye Devletteki kamunun dikkatini çekme kastıyla gönderme fiilleriyle birlikte o sunucudaki verilerin o Üye Devlette gerçekleşen spor maçlarıyla ilgili verileri içermesi durumu ve şirketin o kamuya bahis hizmetleri sunan şirketlere sunucuya erişme hakkını sözleşme ile vermesi durumu yer almaktadır. Son olarak, o şirket tarafından çevrimiçi yerleştirilen verilerin o şirketlerin müşterileri olan ikinci Üye Devletteki internet kullanıcılarına şirketin faaliyetlerini yürüttüğü Üye Devletlerde yaygın olarak kullanılan dillerle aynı olmayan kendi dilinde erişilebilir kılınması durumu, eğer böyleyse, özellikle ikinci Üye Devletteki kamuyu hedef alan bir yaklaşımın var olduğunu destekleyen bir kanıt olabilir.
Veri tabanlarının yasal olarak korunmasına dair 96/9 sayılı Direktif Madde 7 kapsamında yeniden kullanım fiilinin tüm koşullarda söz konusu verilerin gönderildiği web sunucusunun yer aldığı Üye Devletin topraklarında münhasıran gerçekleştiği şeklinde görülebileceği öne sürülemez. Bazen böyle bir sunucunun yerini kesin olarak tayin etmenin zor olmasının yanı sıra, böyle bir yorum, belirli bir Üye Devletin kanununa istinaden sui generis hakla korunan veritabanı yapımcısının izni olmaksızın o Üye Devletteki kamuyu hedef alarak o veritabanının içeriğini çevrimiçi olarak yeniden kullanmaya başlayan bir operatörün sırf sunucusu o Üye Devletin toprakları dışında yer aldığı için ilgili ulusal kanunun uygulanmasından kaçacağı anlamına gelecektir.